Sınırlar
Bölge günümüzde Mersin ilinin Erdemli ilçesinin batısı ile Silifke ilçesinin doğusunu kapsamaktadır. Bölge arkeolojik eserler açısından çok zengindir. Devletin başkenti Toros Dağları üzerinde bugün Uğuralanı olarak bilinen düzlükte Olba adlı bir şehirdi. Başkent Olba denizden yaklaşık bin metre, akropolü ise hakim olduğu vadiden yaklaşık 50 metre yükseklikteydi.
Tarihçe
Olba Krallığı Helenistik dönemde Seleukos İmparatorluğu’na, daha sonra da Roma İmparatorluğu’na bağlıydı. Zeytincilik ve bağcılığa bağlı çok güçlü bir ekonomiye sahip olan devlet, Seleukos İmparatorluğu’nun son yıllarında büyük bir sorunla karşı karşıya kalmıştır.
Kanlıdivane – Olive Processing Workshop
Otorite boşluğundan yararlanan Kilikyalı korsanlar limanlara ve köylere baskınlar düzenleyerek yağmaladılar, köy sakinlerini esir alıp köle pazarlarında sattılar. Bu durum Olba Devleti’ne büyük zarar verdi.
Seleukos İmparatorluğu korsanlarla baş edemedi. Roma İmparatorluğu ise başlangıçta korsanların köle temin etmesine göz yumdu. Ancak korsanlar Roma İmparatorluğu’na zarar vermeye başlayınca Roma senatosu korsanlara karşı sefer düzenleme kararı aldı. Ancak ilk seferlerin başarısı geçici olmuştur. MÖ 104 yılında Marcus Antonius Orator ve MÖ 79 yılında Servilius Vatia Isauricus komutasındaki seferler korsanlığı kısmen engellese de sorun çözülemedi.
Son olarak olağanüstü yetkilerle bölgeye gönderilen Birinci Triumvirlik üyesi Pompey, MÖ 66 yılında korsanları tamamen ortadan kaldırmıştır. Böylece Olba Devleti toparlanma fırsatı buldu. Roma İmparatorluğu artık bölgenin hâkim gücüydü. Zaten üç yıl sonra da Seleukos İmparatorluğu tarihten silinmişti.
Kraliçe Aba
Korsanların ortadan kaldırılmasından sonra bir süre için Olba’nın siyasetini Kraliçe Aba yönetti. Korsanlardan Xenophanes’in kızı olan Aba, babasının öldürülmesinden sonra tapınakta yetiştirilmiş ve evlilik yoluyla hanedana girerek Olba tarihinin en tanınmış isimlerinden biri haline gelmiştir.
Kanlı Divane – Kraliçe Aba’nın Anıt Mezarı
MÖ 43-39 yılları arasında iktidarda olan Kraliçe Aba, Olba’nın Roma İmparatorluğu’nun bir vasal devleti olarak devam etmesini sağlamıştır. Aba, kocasını ve iki oğlunu bir veba salgınında kaybetti. Yakınları için Kanlıdivane’nin batısında bir anıt mezar yaptırdı. Aba’nın ölümünden sonra devlet Aba’nın soyundan gelenler tarafından yönetilmeye devam etti.
Krallığın Sonu
Olba, Kraliçe Aba’nın Marcus Antonius ve Kleopatra ile kurduğu iyi ilişkiler sayesinde bir süre daha varlığını sürdürmüş, ancak onların ölümünden sonra Olba’nın Roma İmparatorluğu içindeki statüsü kötüleşmeye başlamıştır. Olba, MÖ 25 yılında İmparator Augustus tarafından bölgeye vali olarak atanan Kapadokya kralı Archelaus Sisines döneminde güç kaybetmiştir. Ancak Archelaus’un MS 17 yılında ölümünden sonra Olba eyaletinin bir süre daha yarı bağımlı yaşamını sürdürdüğü anlaşılmaktadır. Çünkü Olba MS 138 yılına kadar kendi parasını basabilmiştir.
MS 138 yılında Antoninus Pius Roma İmparatoru olunca Olba, Roma İmparatorluğu adına para basmaya başlamıştır. Olba Krallığı’nın yıkılmasından sonra başkent Olba bir Roma kenti olarak varlığını sürdürmüştür. M.S. 199 yılında İmparator Septimus Severus, bugünkü Kızılgeçit köyü yakınlarından başlayarak Lamas Nehri’nden Olba kentine su getiren bir su kemeri ve çeşme yaptırmıştır. Bu su kemerinin üzerindeki yazıtta “Olbalılar Şehri” yazmaktadır.