Paris: 4 Günlük Detaylı Seyahat Rehberi


Bu yazımız Paris’e ilk kez gidecekler, daha önce gitmiş fakat gezme fırsatı bulamamış olanlar, ben gezmeyi seviyorum ama plan yapamıyorum diyenler, ya ben araştırmaya çok üşeniyorum keşke hazır bilgiler olsa da onları okusam diyenler için, muhteşem bir yazı oldu! Hazırsanız başlayalım?..



Öncelikle Paris Gezilecek Yerler yazımızdan başlayıp şehri tanıyın, hangi gün nereleri göreceğinizi netleştirelim. Sonrasında bu yazımıza tekrar gelin ve 4 günde biz nasıl gezdik, haritaları ile birlikte, günlük rotamızı paylaştığımız bu bilgileri mutlaka kaydedin.

Heyecanlandığınızı biliyorum fakat lütfen panik yapmayın! Öncelikle ilk kez yurt dışına çıkacak olanları bir kucaklayalım 🙂 Endişe etmeyin, panik olmayın arkadaşlar… İlk kez yurt dışı deneyimi yapacak olmak insanı tedirgin ediyor olsa da her şey yolunda gidecek emin olun, kendinize güvenin! Herkes bu yoldan geçiyor, biz sizlere yardımcı olmak için buradayız. Merak ettiklerinizi instagram adresimizden bize danışabilirsiniz.

Adana’dan Paris’e Uçuş ✈️

Adana’dan Paris’e uçuş planımızı yaparken biz Türk Havayollarını tercih ettik. Uçuşumuz Adana’dan İstanbul’a, ardından İstanbul’dan Paris’e olacak şekilde aktarmalı olarak düzenlendi. Havalanı olarak Paris Charles-de-Gaulle havaalanını tercih ettik. Eğer siz de İstanbul haricinde bir şehirden Paris’e uçuş arıyorsanız, Türk Havayolları’nın aktarmalı seferleri rahat bir seçenek olabilir. Biz biletimizi ucuz uçusun adresi skyscanner üzerinden vize başvurusundan önce aldık ve tüm süreç oldukça sorunsuz geçti.

Sizde geç kalmadan uçuşlarınızın tarihlerini girerek rezervasyonlarınızı tamamlamayı unutmayın.


Uçuş Rötarları ve İlk Planlar

Paris’e uçuşumuz esnasında hava şartları nedeniyle uçağımız 2 saatlik bir rötar yaptı. Normalde sabah 10’da varması gereken uçuş, saat 12’ye kadar sarktı. Bu durum, Paris’teki gezimizde küçük bir değişiklik yapmamızı gerektirdi, ancak bu Paris macerasına olan hevesimizi hiç de azaltmadı!

Paris planlarınızı önceden yaptığımızdan 2 saatlik gecikmeyi anında plana adapte ettik. Otelimize hızlıca geçip, bavullarımızı bıraktıktan sonra şehri keşfetmeye başladık. Paris’e ilk defa gelen bir gezgin için hiçbir şey Paris sokaklarında yürümekten daha heyecan verici olamaz. Haydi gezmeye başlıyoruz.

1. Paris’te İlk Gün: Aşıklar Şehri İle Tanışıyoruz.

Önce bir şehri tanıyın, sokaklarını gezin. Bir şehri tanımanın en iyi yolu, o şehrin sokaklarında yürümektir. Hatta bazen gezerken o sokaklarda kaybolmak, şehrin ruhunu hissetmenin en güzel yoludur. Bu keşif için, konakladığınız otelin konumu da oldukça önemli. Otel konumu, hem rahat bir deneyim sağlar hem de şehri kolayca keşfetmenize yardımcı olur.

Biz, 8. Bölge olarak bilinen Charles de Gaulle Meydanı ve Zafer Takı (Arc de Triomphe) arasında yer alan Hôtel Princesse Caroline’de konakladık ve son derece memnun kaldık. Otelin konforu bir yana, konumu gerçekten mükemmeldi. Zafer takı çevrisinde ki otelleri incelemek için tarihlerinizi girerek müsaitliği kontrol edin ve rezervasyonlarınızı tamamlayın. Otellerde yer bulamayabilirsiniz, sakın geç kalmayın!


Peki, bu bölgeyi neden öneriyoruz? Çünkü bu otelden her yere yürüyerek ulaşabilirsiniz. Paris’in ünlü noktalarına kolayca erişebilmek, seyahatinizi çok daha keyifli ve verimli hale getirir. İlk durağımız mı? Tabii ki hemen burnumuzun dibinde bulunan Zafer Takı!

1.1. Arc de Triomphe (Zafer Takı) – Paris’in Tarihi İkonu

Eğer 8.Bölgede konaklarsanız bizim gibi hemen yanı başınızdaki Zafer Takı ilk durağınız olsun. Zafer takı (Arc de Triomphe) Paris’in en simgesel yapılarından biri. Burada bulunan çatıya çıkarak Paris’in panoramik manzarasını seyredebilirsiniz. Paris’i bu muhteşem yapının üzerinde görmek için online biletlerinizi buradan temin edebilirsiniz. Çatı katı bileti olarak geçer, zaman avantajı kazanmanıza yardımcı olur.

Fikir vermesi açısından gündüz resimleri ile gece resimlerini de paylaştık.

Biz Paris 2024 Olimpiyatlarına denk geldik ve son gün Para-Bisiklet yol yarışlarını izleme fırsatımız oldu. Buradan bütün paralimpik atletleri, azimleri ve başarılarından dolayı, hepimiz adına, tebrik ediyoruz 👏


1.2. Champs-Élysées (Şanzelize Caddesi) – Alışverişin Kalbi

Paris’in en popüler caddesi Champs-Élysées boyunca yürüyüp, tadının çıkarın. Meşhur kafelerden birinde kahvenizi içebilirsiniz. Ama önce gün kararmadan gezmeye devam etmenizi tavsiye edebiliriz. Champs-Élysées’den doğru yürümeye devam ederek , Concorde Meydanı’na ulaşacaksınız.

1.3. Place de la Concorde (Concorde Meydanı) – Fransız Devrimi’nin Tanığı

Paris’in en büyük ve en önemli meydanlarından biri olan Place de la Concorde, Fransız tarihinin önemli bir parçasıdır. Özellikle Fransız Devrimi sırasında giyotinle idamların yapıldığı yer olarak tarihe geçmiştir. Meydanın merkezinde, Luxor Dikilitaşı (Antik Mısır’dan getirilen obelisk) dikkat çeker. Place de la Concorde’a vardığınızda, bu ünlü dikilitaşı mutlaka görmelisiniz.

Hemen karşısında, sadece 5 dakikalık yürüyüş mesafesinde bulunan Tuileries Bahçesi yer alır. Bu büyüleyici bahçe, Paris’te keyifle vakit geçirebileceğiniz ve su kenarındaki meşhur yeşil sandalyelerde dinlenebileceğiniz bir yerdir. Eğer henüz Champs-Élysées’de (Şanzelize) kahve içmediyseniz, Tuileries Bahçesi’ndeki kafelerde mola vererek Paris’in tadını çıkarabilirsiniz.

1.4. Sein River (Sen Nehri) – Paris ve Effiel Manzaralı Yürüyüş

Concorde Meydanı’nın oraları de gezdikten sonra artık geri dönüş vakti geldi. Fakat dönerken de boş dönmüyoruz. Ne yapıyoruz? Hep birlikte Sen Nehri kıyısından yürüyerek, Alexander III Köprüsü’nü görmeye gidiyoruz.

1.5. Pont Alexandre III Bridge (Alexandre III Köprüsü ) – Paris’in En Zarif Köprüsü

Pont Alexandre III, Paris’in en zarif ve ünlü köprülerinden biridir. 1896-1900 yılları arasında inşa edilen köprü, III. Aleksandr adına, Fransa ile Rusya arasındaki dostluğu simgelemek için yapılmıştır. 


Neden Görmelisiniz? Barok tarzda süslemelere sahip köprü, Altın kaplamalı heykeller, fenerler, ve melek figürleri ile dikkat çeker. Seine Nehri’ni geçerken Les Invalides ve Champs-Élysées manzarasını sunar. Köprü, hem tarihi önemi hem de mimari ihtişamıyla Paris’in sembolik yapılarından biridir. Fotoğraf çekilmeyi sakın unutmayın.

1.6. Tour Eiffel (Eyfel Kulesi) – Paris’in Sembolü

Fransa’nın sembolü haline gelen Eyfel Kulesi’ni ziyaret etmeden Paris gezisi tamamlanmış sayılmaz. Gerçi Sen Nehri üzerindeki birçok köprüden geçerken veya şehirde gezinirken bu devasa yapıyı görmemeniz imkansız, ama Eyfel Kulesi’ni yakından görmek isterseniz, Alexandre Köprüsü’nden yürüyerek sadece 20 dakikalık mesafede.

Yaklaşık 20 dakika süren bu yürüyüş sizi Paris’in en ünlü yapısına yaklaştırırken, yolda pek çok güzellik göreceksiniz. Eyfel Kulesi manzarası eşliğinde dinlenmek isterseniz, Champ de Mars Parkı ideal bir nokta. Burada oturup Eyfel Kulesi’nin tadını çıkarabilir, harika fotoğraflar çekebilirsiniz.

Eğer yorgunsanız, bir başka alternatif olarak otele geri dönüp dinlenebilirsiniz. Paris müzelerini gezmek için bir sonraki gün bolca enerjiye ihtiyacınız olacak! 🙂

2. Paris’te İkinci Gün: Sanat ve Lezzetlerle Dolu Bir Gün

Paris’te ikinci günümüzü hem tarihi hem de sanatsal bir keşfe ayırdık. Ayrıca leziz bir hamburger ve bira sonrası ikonik bir yerde akşam kahvesiyle günü tamamladık. Sabah kahvaltısına ayıracak vakit yok, çünkü gezilecek çok yer var. Hemen bir marketten sandviç filan aperatif bir şeyler alıp çıkın ve yola devam edelim. Sadece zamanınızı değil, bütçenizi de düşünüyoruz bak 🙂İşte detaylar:

2.1. Opéra Garnier (Garnier Opera Binası) – Paris’in İhtişamlı Opera Binası

Sabah erken saatlerde Paris’in büyüleyici opera binası, Opéra Garnier’i ziyaret ederek güne başladık. Bu ihtişamlı opera binası, Barok tarzı mimarisi ve göz alıcı dekorasyonuyla sizi büyülüyor. İçerideki detaylar adeta Paris’in sanat tarihini gözler önüne seriyor. Tavan süslemeleri ve büyük avizesiyle ünlü ana salonu görmeden geçmeyin. Ayrıca denk gelirseniz burada bir opera dinleme fırsatını kaçırmayın.

 

Gerçekten bilet kuyruğu bekleyerek vakit kaybetmek istemiyorsanız, biletinizi buradan online almayı unutmayınız.

İkinci durağa geçmeden önce vaktiniz arttıysa; Galeries Lafayette’e gidip alışveriş yapın veya terasından Paris’in manzarasının tadını çıkarın. 

2.2. Musée d’Orsay (Orsay Müzesi) – Sanatseverlerin Vazgeçilmezi

Opéra Garnier’in ardından Orsay Müzesi’ne geçtik. Paris’in en önemli müzelerinden biri olan Orsay, eski bir tren garından dönüştürülmüş ve dünya çapında ünlü eserlere ev sahipliği yapıyor. 

Orsay Müzesi sanatseverler için vazgeçilmezdir. Van Gogh, Monet, Renoir gibi sanatçıların tabloları ile dolu bu müze, özellikle izlenimcilik meraklıları için ideal bir durak.

Powered by GetYourGuide

Orsay Müzesi’de Louvre Müzesi kadar ilgi gördüğünden buraya da mutlaka yukardaki resme tıklayarak online bilet alın. Biz tüm rezervasyonlarımızı bu şekilde yönetiyoruz. Ayrıca Orsay Müzesi blog yazımıza göz atmalısınız. 

2.3. Blend – Lezzet Durağı – Paris’in Popüler Hamburgercisi

Bu kadar gezmeye açlıktan ölmüş olmanız lazım, bizim gibi kahvaltıyı geçiştirdiyseniz eğer..? O nedenle; rotamızı muhteşem bir hamburgerciye çevirdik: Blend

Paris’in  popüler hamburger mekanlarından biri olan Blend, özgün lezzetleri ve doyurucu porsiyonlarıyla günün yorgunluğunu atmamıza yardımcı oldu. Hem klasik hem de özel hamburger seçenekleri bulunuyor. Tatlı patates kızartmaları ve biranın tadını çok sevdik. 

İlk günün akşamı yaşadığımız kötü McDonalds deneyiminden sonra bu hamburgerler aşırı doyurucu geldi.

2.4. Starbucks Capucines – Kahve Molası

Yemek sonrası kısa bir mola için;  ünlü Starbucks’a uğradık. Buranın asıl adı Starbucks Capucines olarak geçiyor ama bulunduğu bölge nedeniyle Starbucks Opéra olarak da bilinir. MAlum Opera Meydanındasınız. 🙂 Paris’teki bu şube, tarihi dokusuyla öne çıkıyor ve kahvenizi içerken binanın mimarisinin tadını çıkarabilirsiniz. Özellikle kahve severler için bu şubeye uğramak hoş bir deneyim olacaktır. Biz Türkiye’deki Starbucks’lardan sonra oldukça beğendik. 

Otele Geri Dönüş : İkinci günümüzü tamamladıktan sonra otele geri döndük. Rota gözünüze az gelmesin bütün gününüzü alıyor. Orsay Müzesi çok büyük bir müze. Ayrıca yağmur yağıyordu ve ben çok üşümüştüm 🙈Neyse ki, sevgili kocam hemen uber çağırıp bizi otele götürdü. 🙂 Üçüncü gün için dinlenmeye çekildik çünkü Paris’te keşfedecek daha çok yer var! 

3. Paris’te Üçüncü Gün: İkonik Yapılar ve Louvre Müzesi

Üçüncü günümüz Paris’in simgelerini keşfetmeye ve tabii ki Louvre Müzesi’ne ayrıldı. Güne enerjik bir başlangıç yapmak için yol üstünde gördüğümüz Sophie Lebreuilly’e girdik, birer latte ve kruvasan ile hızlıca kahvaltımızı yaptık. Bizden sonra cefenin isminin değiştiğini öğrendik, şu anda Marx  olarak hizmet veriyor. Çok elzem bir yer değil, siz de yol üstünde gördüğünüz bir yerden atıştırabilirsiniz. İşte bu güne dair detaylar:

3.1. Eyfel Kulesi: Fotoğraf Noktaları – Paris’in Kalbinde Fotoğraf Çekimi

Kahvaltıdan sonra rotamız Paris’in simgesi Eyfel Kulesi oldu. Hem kuleyi yakından keşfettik hem de en iyi fotoğraf noktalarında harika kareler yakaladık. Rue de l’Université sokağı, Trocadéro Bahçeleri ve Meydanı ile Champ de Mars Parkı Eyfel Kulesi’ni en güzel açıdan görebileceğiniz yerler. Yine Sen nehri ve Eyfel’i gören köprüler üzerinden de, çok güzel fotoğraflar çekilebilirsiniz. Özellikle bu noktalarda harika fotoğraflar çekmeyi unutmayın! Aşağıdaki haritadan konumlarını bulabilirsiniz.

Eyfel’e çıkmak ya da çıkmamak seçim sizin? Eğer cevabınız Evet! ise biletlere buradan alabilirsiniz. 

Ben hiç sıra beklemek istemiyorum derseniz ve üstüne biraz daha para verirseniz bu bilet sizi 1. ve 2. katlara da, zirveye de direkt geçiş hakkı veriyor. 

3.2. Louvre Müzesi – Sanatın Zirvesi

Eyfel’in ardından Paris’in diğer önemli simgesi olan Louvre Müzesi’ne doğru yürüyüşe başladık. Yolda ufak bir büfeden kraker ve portakal suyu alarak atıştırdık ve bir sandviçi bölüşerek enerjimizi topladık. Oturup Louvre’a varınca, sanatın büyüleyici dünyasına adım attık. 

Louvre Müzesi, dünyanın en büyük ve en ünlü müzelerinden biri. Burada Mona Lisa, Venüs de Milo ve daha birçok başyapıtı görebilirsiniz.

Müzenin genişliğini göz önünde bulundurarak, en çok görmek istediğiniz bölümleri önceden belirleyin. Sizler için hazırladığımız, Louvre’da Görülmesi Gereken En Önemli Eserler yazımızı mutlaka kaydedin. 

Louvre Müzesi hakkında hızlı giriş tüyolarını paylaştığımız yazımıza buradan göz atın. 

3.3. Louvre Bahçeleri ve Cam Piramit 

Louvre Müzesi’ni gezdikten sonra, Paris’in kalbinde huzur dolu bu bahçelerde kısa bir yürüyüş yaptık. Siz de Louvre Bahçeleri’nde biraz zaman geçirip, çekimler yapabilirsiniz. Ardından, Louvre’un ikonik cam piramidi önünde fotoğraf çekilmeyi unutmayın ama bizce en güzel açı; cafenin bahçeye bakan piramid manzaralı terasında..

Gündüz ışığında bu yapının zarafeti gerçekten büyüleyiciydi, fakat akşamüstü ışıklar yanmaya başlayınca daha bir başka oluyor ✨

3.4. Pendino İtalyan Restoranında Akşam Yemeği

Louvre Müzesi gibi muhteşem bir müzeyi gezdikten sonra, kurt gibi acıkmış ve çok yorulmuş olmalısınız. Şimdi kendinizi güzel bir akşam yemeği ile ödüllendirin. Biz o meşhur antrikotçunun önünde sıra beklemek istemedik ve damak tadımıza daha uygun bir seçenek olan Pendino İtalyan Restoranı’na gittik. Burada yediğimiz mozzarella pizza ve mushroom ravioli gerçekten harikaydı. Hem lezzet hem de sunum açısından efsane bir deneyimdi. Paris’te İtalyan mutfağını denemek isterseniz bu restoranı kesinlikle tavsiye ederiz! 

Ancak antrikot yemek isteyenler ünlü Antrikot Restaurantı: Le Relais de l’Entrecôte tercih edebilirler. 

4. Paris’te Dördüncü Gün: Ünlü Tepeler, Dış Çekim ve Sen Nehri’nde Romantik Bir Akşam

Paris’teki son günümüzü şehrin tepe noktalarından başlayıp, romantik bir Seine Nehri turu ile sonlandırdık. İşte bu özel güne dair anılarımız:

4.1. Sacré-Cœur ve Montmartre Tepesi  – Paris’in Zirvesinde

Güne Paris’in en güzel manzaralarından birine sahip olan Sacré-Cœur Bazilikası’nı ziyaret ederek başladık. Montmartre Tepesi’nden tüm şehri izlemek gerçekten büyüleyiciydi. Burası Ressamlar Tepesi diye biliniyor. Sebebi ressamların buradaki meydanda oturup, isteyenlere portre çizimi yapıyor olmaları ve resimlerini sergilemeleri.. Sabahın erken saatlerinde daha sakin olan bu bölge, Paris’in sanat ruhunu hissetmek için harika bir yer. Atmosferi ile size büyüleyecek, çok sansasyonel bir yapıya sahip… 


Ayrıca, Kore’de meşhur olan, binlerce kilit takılan Aşıklar Köprüsü’nden burada da olduğunu biliyor muydunuz? Biz bilmiyorduk, o yüzden yanımızda kilit yoktu ama orada satıyorlar. Tabi turist avladıkları için bir kilidi 10 € adet. Ancak pazarlık yapın, bizde bozuk yoktu o nedenle 5 € var dedik, kabul ettiler.. 😁


Bazilikanın önünde foto çekilmek kalabalıktan dolayı imkansız sayılır, o nedenle bizim açılarımıza göz atabilirsiniz. Ayrıca geniş açılı fotoğraflar yakalamak için aşağıdaki lokasyona uğrayın. 

Sacré-Cœur ve Montmartre Tepesi yürüyüş turları ya da bazilika için rehberli turlara buradan ulaşabilirsiniz.

4.2. Carrousel de Saint-Pierre ve Square Louise Michel Meydanı

Montmartre Tepesi’ni gezdikten sonra, şirin bir atlıkarıncanın olduğu Carrousel de Saint-Pierre yani büyük Square Louise Michel Meydanı’na geçtik.  Burada hem sakin bir atmosfer hem de güzel fotoğraf kareleri yakalama fırsatımız oldu. Sizlere de tavsiye ederiz. 

Otele Dönüş ve Dış Çekim Hazırlığı

Meydanda biraz zaman geçirdikten sonra otele dönüp dış çekim için hazırlandık. Biz Paris’e balayı kutlamak amaçlı gelmiştik. Aslında evliliğimizi burada yapmak istiyorduk ama malum schengen vizesi almak neredeyse imkansız hale geldiği için günümüzde, biz de hiç riske atmadan nikahımızı Türkiye’de yapıp, öyle başvurumuzu yaptık. 

Schengen vizesi başvurusu ve adımlarını anlattığımız bir blog yazımızda gelecek, çok yakında 🙂 

Bizim için günün en heyecan verici anı yaklaşıyordu çünkü Paris’in sembolü olan Eyfel Kulesi’nin önünde fotoğrafçımız Micaelof ile buluşacaktık. Trocadéro Meydanı’nda Eyfel Kulesi manzaralı harika kareler çektik.

Bu anlar, Paris seyahatimizin en unutulmaz anılarından biri oldu. Bizim gibi yurt dışında hayallerini gerçekleştirmek isteyenler için; tüm organizasyonları anlatacağımız bir blog yazacağım söz 😉o zamana kadar merak ettiklerinizi sorabilirsiniz buradan veya instagram sayfamızdan bize ulaşın. 

Yabancı Takipçilerimiz için >> @pathweshare
Yerel Takipçilerimiz için >> @meselabizolsak

4.3. Romantik Bir Seine Nehri Turu

Muhteşem bir çekimden sonra otele gidip üzerimizi değiştirdik ve akşamı romantik bir Seine Nehri turu ile sonlandırdık. Seine Nehri’nin kıyılarından Paris’in ışıklar içindeki ihtişamını izlemek, şehre veda etmek için mükemmel bir yoldu. Özellikle Eyfel Kulesi’nin ışıklandırması, bu turu unutulmaz kıldı.

Kesinlikle Tavsiyemizdir!  Eğer ki Seine Nehri turu yapacaksanız, ki yapmalısınız, mutlaka gece yapın. Gerçekten muazzam olacak… 💫

Powered by GetYourGuide

Paris’te dört dolu dolu gün geçirdik ve her anı hafızalarımıza kazındı. Hem tarihi hem de romantik bir şehir olan Paris, her köşesinde yeni sürprizler sundu bize.. Tabii daha gezilecek çok yer var.

Dış Çekimle İlgilenmeyenler Buradan Okumaya Devam Etsin 👍

Bizim saat 17:00’dan – 19:00’a kadar dış çekimimiz sürdü. Herkes dış çekim yaptırmıyor tabii ki! O nedenle siz bu iki saati isterseniz alışveriş yaparak geçirebilirsiniz veya kendi istediğiniz bir şeyler planlayabilirsiniz. Bu yazılanları birebir uygulamak zorunda değilsiniz. Bizler birer yol gösterici, örnek olması amaçlı yazıyor ve paylaşıyoruz. Sizlerin kafasındaki bir soru işaretinin dahi cevabı olabiliyorsak ne mutlu bize 🙂 Ama ne yapacağınız konusunda fikriniz yok ise yine önerilerde bulunabiliriz. 

Örneğin; Orangerie Müzesi‘nde Claude Monet’nin Nymphéas tablolarını görün. Veya müze gezmek istemiyorsanız; 

 Le Marais ve Place des Vosges’a gidin. 

• Sanat galerileri ve tarihi evleriyle ünlü Le Marais bölgesinde dolaşın. Özellikle Place des Vosges, şehrin en eski ve en zarif meydanlarından birisidir. 

Moulin Rouge ve Pigalle

Pigalle semtine yürüyerek, ünlü Moulin Rouge kabare tiyatrosunu görün. Moulin Rouge turu yapmasanız bile dışarıdan fotoğraf çekmeyi unutmayın.

Ayrıca Flea Marketlerde alışveriş yapın 🙂 

Paris’te 4 Gün Boyunca Dikkat Etmeniz Gereken İpuçları

Ulaşım: Paris’te metro ağı oldukça gelişmiş. Bir Paris Visite Card alarak 4 günlük ulaşımınızı daha uygun hale getirebilirsiniz. Biz her yeri yürüyerek gezdik. Çok uzak kalan yerlerde ise Uber kullanmayı tercih ettik. 

Yeme İçme: Fransız mutfağının tadını çıkarın! Özellikle küçük sokak kafeleri ve bistrolar, Paris’in yerel lezzetlerini deneyimlemek için ideal.

Giriş Ücretleri: Louvre ve Orsay gibi büyük müzelerde, Eyfel ve Zafer Takı Tırmanışlarında girişler ücretlidir ve çok sıra olmakta. Online bilet alarak sıra beklemeden giriş yapabilirsiniz.

Konaklama: Şehir merkezine yakın konaklama tercih ederseniz, gezilecek yerlere ulaşım daha kolay olacaktır. Memnun kaldığımız oteli görmek için tıklayın

Bizim Paris yolculuğumuz şimdilik sona erdi. yarın yolculuk zamanı 🙂 Nereye mi?

Ertesi Sabah: Brugge Yolculuğu

Paris’te dolu dolu geçen 4 günün ardından, ertesi sabah Belçika’nın masalsı şehri Brugge’e doğru yola çıktık. Paris’in büyüsü hala üzerimizdeyken, bu güzel seyahate bir başka rüya şehri eklemek harika bir deneyim olacak! 

Paris’ten Belçika’ya geçiş sürecindeki bütün detayları sizlerle paylaşacağız. Tren yolculuğuna hazır olun 🚂

Bunu biliyor muydun …?

Bağlantılarımız aracılığıyla satın alarak hiçbir ek ücret ödemeden bize destek vermiş olursunuz.
Desteğin için teşekkürler. ♥️

Ayrıca, daha büyük bir aile olmak ve tanışmak için bizi instagramdan takip edebilirsiniz.
Yabancı Takipçilerimiz için >> @pathweshare
Yerel Takipçilerimiz için >> @meselabizolsak

Hoşça kalın 🙂

Leave a Comment

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

There are no posts to show right now.